25 Aralık 2014 Perşembe

Boyalıca

Küçük küçük evler.Sıra sıra dizilmiş,iki katlı ve rengarenk.Hafif çatlakları olan,çatlaklarından su sızan..Yaşanmışlık dolu,emek dolu,yaşamak için var olan.Her gün tarla başına sevdiğini neşeyle uğurlayan,gün boyunca elleri yara alan,havanın sıcaklığını bedenine taşıyan ve tüm bunlardan şikayet etmeden evine vardığında gülümsemesi eksik olmayan bir yer düşünün. Yorğunluğunuzu çeken ve sizin neşesine neşe katan insanlar düşünün. Üç kuruş diye adlandırdığımız o ufak emeğini hiç sorun etmeden tüm sevdikleriyle paylaşan ve bizlerin göremediği o güzel şeyleri her gün içine çeken bir yer düşünün. Acıları da tadan ve ona rağmen gülücüklerini bedavaya dağıtan insanlar düşünün.Her ev kapısı açık bir şekilde sizi içeri çağırıyor sanki.Tüm insanlar kucak açmış size ve gülümsüyor. Dışarı çıktığınızda,yürüyüş yaparken teyzelerimizin ‘Bu kimin çocuğu?’ sorularını yok sayarsanız İznik Gölü sizi dinginliğe götürebilir.Bir bankta oturup çekirdek elinize alırsınız ve o tuzlu çekirdek dudaklarınızı yaksa bile bırakamazsınız.Şalvarınızı ayağınıza geçirip tarlaya gitmek için can atabilirsiniz.Şalvarınız yoksa da elbet bir veren bulunur.‘Ne var ki orada?’diyerek girdiğim yola, ‘İyi ki yaşamışım burada,bir günde olsa’ diyip çıkıverdim. Tatlı göl balığının tadından yenmez.Tabiki sizde,balık severseniz yayın balığı tatmanız gerekenler arasında.

İZNİK-BOYALICA
Mutluluğu aldım havasından.Gülen yüzleri,her zaman birbiriyle konuşmaya hazır olan dudakları aldım.Susmak nedir bilmeyen, muhabbete doyamayacağınız sözcükleri aldım.Gökkuşağı misali, renklerin tamamının mevcut olduğu insanlar var burada.Herkes,her renkten bir parça taşıyor.İstanbul neden böyle değil?İstanbulun neden bir yüzü tamamen siyaha boyalı?Ki çok severim ben İstanbulumu.(!) Hiç kimseyi tanımadığım halde herkes selam verdi gözlerime,herkes gülümsedi ve hatrımı skıştırdı ellerime. İstanbul böyle mi sanki?Bilirsiniz,biri selam verse diğerine öteki şaşırır acaba ne istiyor diye.An geldi düşünedurdum,niye puslusun İstanbulum. İç çektim,içime havanın temiz yüzü çarptı. Temiz insanların olduğu bir yerde nefesimin kasvetine bile izin verilmedi.

Gülümsedim,güne,güneşe,insanlığa.

Capella

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder