Bu hikaye bir anda yazıldı.Boşluğa atıldı ve bir kalp son
anda kurtardı.Yok oluşunu engelledi bir sevginin..İçine aşk kattı,yaşattı.Nefes
oldu,yürümeyi öğretti. Bu hikaye bir hayatı anlatıyor.Rüzgarın uçurtmaya umudu
göstermesini, uçurtmanın rüzgara kelimeleri tanıtmasını..
Bugün bir masalsın sen.Günlerden bir gün kanatları olmadan
uçmaya kalkan bir çocuğun hikayesi.Şimdi beni dinle.
Kanatsız çocuk
kendini bilmiyor.Yalanları gördüğü anda etrafına kin kusuyor.Sinirinden
parmakları kesik dolu.Yüzündeki çizikler kalan sızılarını gösteriyor.Kalbinde
sessiz kalan bir sürü yara da çabası.Tek rengi var;oda siyah.Öyle bir kabuk
oluşturmuş ki yaralarından kimse kanatamaz.Kimse tırnaklarını
geçiremez.Dişlerini geçirir hayatına müdahale edenlere ve onlar koparmadan
yaralarını,kanatsız çocuk yok eder onların tırnaklarını.Tek mevsimi var oda
soğuk.Soğuk diye bir mevsimi de yazmamışlar sözlüklere zaten.!
Kendisi bir kalbi
kırmamak için binlerce kalpten kaçmayı tercih etti. Ve pervasızca uçmak istedi.
Amacı kaçmaktı,kalkan oluşturmaktı.Kendini bir zırha gömmekti.Hayata
sinirlenmeye meyilli uçurtma kendini göklere salmak istedi.İsyanlarını kimse
görmesin,daha az yara alsın,daha az kırılsın diye.Siyahları seven çocuk maviye
uçmak istedi.Uçsun ki başka mevsimler geçsin kalbinden.!
''O uçacaktı.Göklere salınacaktı.Öğrenecekti.Keşfedecekti…Ve bir gün uçurtma hazırdı.Kendini saldı. Yükseklere,korkularını yenmeye.Çünkü bilirim;elleri titrer göğün tepesinde(!) Önce siyah dağıldı,sonra mavi var olmaya başladı.Uçtu,uçtu,uçtu….Uçurtma kayboldu...''
Capella
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder