29 Kasım 2017 Çarşamba

Libyam Bir Afrikaysa Çöllerin Beşincisi (3)

Kaybolup giden, yekpare bir düşün içine akan girdap, avucumda işte
Birer birer düş’ün çıkmazlarda, ben öyle bir
-basit yalınayak düpedüz kurmaca- 
Bilmece….bildirmece…
Gecelerce unuturum, pişmanlıkları unuttuğum gibi
Kırdığımı kırıldığımı üzdüğümü üzüldüğümü
Parçaladığımı kustuğumu gittiklerimi sayfalardan
Saçlarımı çeke çeke küstüklerimi, beyazı karalayıp
Mahveden adamlara tükürdüğüm ve siyaha
Tenime, gögsüme çizik atılırken küfrettiğimi
   Unuttuğum gibi unuturum
Sıradan hayatı peşisıra yok edip hükmeden girdap, yüreğimde işte
Azar azar yok edip avazımı hıçkırıklarda, ben öyle bir
-çaresiz yalnız bensiz dipsiz kuyularda-
İsteksizce… istenerek…                
Kendimi tüketirim, saatlerimi tükettiğim gibi
Boynuna dolanan ipleri kesip aldığım, zamanı kendime gebe saydığım
Gündüzlerce sığınıp arsızca harcadığım
Tutulduğum tutturulduğum ekşiyen suratlara bir parça limon daha
Sıktığım sıktırdığım harcadığım harmanlanıp satıldığım o yüreği
  Tükettiğim gibi eritirim
Eritirim de bir parça ben almak için çabalarken
Dizlerimi kırıp oturma pahasına ölene kadar  sızlarken
Bakışların ardından, bir parça için dilenirken
Dilenmek ben dilenci senken, karışmışken ahbaplık birbirimize
Bana ne olur bilmem

Bana ne ?

Capella..

28 Kasım 2017 Salı

Libyam Bir Afrikaysa Çöllerin Beşincisi (2)


Libyam bir Afrikaysa çöllerin beşincisi. 
Ayakları kumların yanığıyla derbeder olmuş, 
   kulağında ki morsalkımlarla yeşilliğe koşuyor. 
Özgürlüğe haspelkader bir yaşam arıyor. 
   zırdeli bu Libya, felaketlerin katmanında dolanıyor.

Libyam bir Afrikaysa çöllerin beşincisi. 
Kaburgalarında süt ninemden akan terler 
   saf bir tehlikenin çevikliğine benzer 
Gündeme oturmuş kirli görüntüsü dergilerin kapaklarında gezer
   zırdeli bu Libya, kara çocukların ırka ait yeri adeta

Libyam bir Afrikaysa çöllerin beşincisi. 
Nevra'nın dönüp ellerini karaladığı yerleri, Nehru'nun bağımsızlığını haykırdığı 
   seksek oynanmamış kumdan kaleleri.. 
Ekmeği görmemiş azı dişleri kokarken hangi kişiliği giyinse üstüne?  
   zırdeli bu Libya, düpedüz fırçasız günleri

           Libyam bir Afrikaysa çölllerin beşincisi. 
           Usanmamış yıllardır çöplükte yürür ayak izi, 
              utanmamış da insanlık nasıl açtı her biri
           Yürümüş ayakları tabanından koparcasına, 
           Bizim ustanın  takunyalarına sahip değil tabii. 
              zırdeli bu Libya, kapıyı açmamış anahtarları atmış gelmiş. 

Capella..

27 Kasım 2017 Pazartesi

Libyam Bir Afrikaysa Çöllerin Beşincisi (1)

           
         Her insan durduk yere mi girdaba düşer, yok yere mi duvarlar örmeye başlar kendine ? İçine ne zaman darağacı eker ve onları niye sallandırmaya başlar bilmiyorum. Herkes benim gibi ara ara hisseder mi yalnızlığı, hiçmiş gibi algılar mı kendini, kafasını döndürmek bile istemeden bir yerde sabit durabilir mi bilmiyorum. Kim hangi sorularla boğuşuyor bir diğerini düşünürken? 
     Herkes bir ben mi, 
    herkesteki benler onları meşgul eder mi bilmiyorum. 
        Böcekleri kafamdan atamıyorum. Üzerimdeler, sağımda ve solumda..Saklambaç oynuyorlar kırk-ayaklarıyla.Bulmaya çalışmıyorum çünkü midemi kaldırıyorlar veyahut başımı eziyorlar.Böcekler var etrafımda beni bana küstürüyorlar.Kuşku duyuyorum onları sevdiğimden, yeryüzünden devrilip denizlere dökülüyorum.O vakit ekseriyetle yerküreye hapsettiğim denizyıldızlarımı bir bir ait oldukları yere atasım geliyor.İzi kalıyor çünkü bende, onlarla yaşamak istemiyorum.Sanki baktıklarında her şeyi anlayacaklar diye korkuyorum.Bir maskenin esiri olmaktan ürperiyorum.Yarattığım tüm benliklerimi darağacıma asmaya başlıyorum.Kafaları koptuğunda huzur buluyorum. 
         Ölüm insanı mutlu eder mi? Eder zannediyorum ara ara, bazı kişiler ölmeyi hak eder diyorum. O vakit bir katre yakamoz düşüyor gönlüme, ışık saçıyor limanıma kişilikler.Bu sefer oraya dizilmeye başlıyorlar, darağacım işe yaramıyor. Boğazımda çıt kırıldı bir heves, öldürdüğüm her bir denizyıldızı için pişmanlık duyuyor.Çünkü bendeki maskeler hiç eksilmiyor.Ruhumun orta yerinde karadelikler… Renkleri koyu, onların ucunda ne birikmiş göremiyorum.Görsem de söylemezdim zaten.Kartlarımı kapatmayı seviyorum.
     Omuzlarımda bir parça sesi kısılmış isyan var, avazını gece çığırmaya başlıyor da kimseler duymuyor.Kulaklarını kapatır bizim bu insanlar.Gerçi kulaklarını açsalar da benim sesini kıstığım fikirlerim var.Anlayacağın Libya Çölünün ortasına dahil etmişim bedenimi. Yeşilliğim birilerinin beni görebildiği kadar, kalanları kumdaki sarartının rüzgarda dans edişiyle var.Oradan anlayamazsın, evime eşlik etmen gerek.Evime girmen için anahtarı bulman, anahtarı bulmak için başka kapılarda dolaşman.. Öyle kolay iş değil koca çölü yürümen gerek.Her bir kum tanesinin hatrını vermen.

           Rüzgarın seni alt edemeyeceğini nereden bilebilirim? Bir kasırgada beni terk edebilirsin. 

Capella..