27 Kasım 2017 Pazartesi

Libyam Bir Afrikaysa Çöllerin Beşincisi (1)

           
         Her insan durduk yere mi girdaba düşer, yok yere mi duvarlar örmeye başlar kendine ? İçine ne zaman darağacı eker ve onları niye sallandırmaya başlar bilmiyorum. Herkes benim gibi ara ara hisseder mi yalnızlığı, hiçmiş gibi algılar mı kendini, kafasını döndürmek bile istemeden bir yerde sabit durabilir mi bilmiyorum. Kim hangi sorularla boğuşuyor bir diğerini düşünürken? 
     Herkes bir ben mi, 
    herkesteki benler onları meşgul eder mi bilmiyorum. 
        Böcekleri kafamdan atamıyorum. Üzerimdeler, sağımda ve solumda..Saklambaç oynuyorlar kırk-ayaklarıyla.Bulmaya çalışmıyorum çünkü midemi kaldırıyorlar veyahut başımı eziyorlar.Böcekler var etrafımda beni bana küstürüyorlar.Kuşku duyuyorum onları sevdiğimden, yeryüzünden devrilip denizlere dökülüyorum.O vakit ekseriyetle yerküreye hapsettiğim denizyıldızlarımı bir bir ait oldukları yere atasım geliyor.İzi kalıyor çünkü bende, onlarla yaşamak istemiyorum.Sanki baktıklarında her şeyi anlayacaklar diye korkuyorum.Bir maskenin esiri olmaktan ürperiyorum.Yarattığım tüm benliklerimi darağacıma asmaya başlıyorum.Kafaları koptuğunda huzur buluyorum. 
         Ölüm insanı mutlu eder mi? Eder zannediyorum ara ara, bazı kişiler ölmeyi hak eder diyorum. O vakit bir katre yakamoz düşüyor gönlüme, ışık saçıyor limanıma kişilikler.Bu sefer oraya dizilmeye başlıyorlar, darağacım işe yaramıyor. Boğazımda çıt kırıldı bir heves, öldürdüğüm her bir denizyıldızı için pişmanlık duyuyor.Çünkü bendeki maskeler hiç eksilmiyor.Ruhumun orta yerinde karadelikler… Renkleri koyu, onların ucunda ne birikmiş göremiyorum.Görsem de söylemezdim zaten.Kartlarımı kapatmayı seviyorum.
     Omuzlarımda bir parça sesi kısılmış isyan var, avazını gece çığırmaya başlıyor da kimseler duymuyor.Kulaklarını kapatır bizim bu insanlar.Gerçi kulaklarını açsalar da benim sesini kıstığım fikirlerim var.Anlayacağın Libya Çölünün ortasına dahil etmişim bedenimi. Yeşilliğim birilerinin beni görebildiği kadar, kalanları kumdaki sarartının rüzgarda dans edişiyle var.Oradan anlayamazsın, evime eşlik etmen gerek.Evime girmen için anahtarı bulman, anahtarı bulmak için başka kapılarda dolaşman.. Öyle kolay iş değil koca çölü yürümen gerek.Her bir kum tanesinin hatrını vermen.

           Rüzgarın seni alt edemeyeceğini nereden bilebilirim? Bir kasırgada beni terk edebilirsin. 

Capella..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder