Geceye
otuz kere düşebilirsin
Hiç
kalkmama yeminin var
Ayları
kucağına alıp yaprakları teker teker sayabilirsin
Takılan
düşe tekrar bakıp gidenlere küfredersin
Hiç
olmasını istemediğin o terk edilişin tanımı olursun
Ruhunda
bir renk, karışıp durabilirsin
Ve
tekrar yeniden başlamayı isterken
Gece
otuz kere düşebilirsin
Dibi
gören yukarı çıkar sözüne kana kana sürekli düşersin sen
İşin
gücün palavra sıkanlarla el tokalaşmak..
Sen
hep düş
Her
ayın kırgınlığı ayrı işte
Yarınlarda
umut yok diyebilirsin
Belki
de yarına umut der kucağına alırsın
Bir
çay demler yanına kurabiye koyarsın
Gözlerine
güneş vurur ve sen kısılmış gözlerinin içinden
Kırılanları
toplayabilirsin
Çünkü
gelmezler
Gidenler
gelmez
Günlerden
Çarşamba olur ve gidenler her Çarşamba gelmez
Sen
de hep perşembeyi dilersin
Çünkü
Çarşamba senin üstünden on üç kez geçmiş
Uğursuz
sevgisiyle..
Sen
bu sevgiyi artık öldürebilirsin