8 Eylül 2016 Perşembe

Vazgeçilmez Sancılar


Bazen sadece susman gerektiği için susarsın. 
Bazen ise susmak  en kolayı olduğu için.. 
Bazen düşmek için susarsın, bazen de sonunu görmek için katilinin. 

Ben beni ne zaman boğacağını bekleyen bir köle gibi ellerine mahkum kılmışım kaderimi. Sen öldürmek için gün sayarken, zamanı yavaşlatıyorsun. Sana her gece uyuman gerektiğini söylemiştim, oysa sen günü uzatıp acımı izliyorsun. Hangi hakla bu acıdan zevk alıyorsun ?
   
Bazı kişiler nedense hiç şaşırtmıyor. 
Suratları yönü olmayan bir yol                                           
Bazı kişiler hep aynı noktadan bakmanı sağlıyor
Seni mutlu ederken hüzne boğuyor.

Anlamadım sandığın her şeyin farkındayım. Senin düşüncelerinin ilerisi benim rüyalarımın habercisi. Olduğun yerde seyre daldığın için beni, ilerlediğimi görmen kolay oldu tabi. Oysa başka yönleri seçmeli, başka ilklimlerde gezmelisin. Çünkü güneşi sen doğurduğun zaman ben kaybetmiş olmayacağım. Benim güneşim yok, bunu bilmeliydin. Karanlık sokaklarda bir yürek büyüttüm ben, çocukluğum ellerimin katili şimdi. İçinde uçarken ruhumun yörüngesi, ayrı bir laubaliliğin dibindesin. Sana anlattım ve sen beni anlamıştın...

Geceyi kazandım ben, kanatları kopan bir melek düştüğü için. Sahiplenmiştim sayıların dağılıp yıldızlara dönüşümünü, ısıtmıştım rüzgarın sıkıcı serinliğini, koşmuştum topraklarında yırtık paniklerim.. Kanat olmuştum çoğu zaman, beslemiştim küçük güzeli. Sermiştim siyahı üstüne gizli kalmıştı yara beresi. Gece uyanmıştım, görmüştüm hayatın tüm gerçeklerini. Kahpe hayatın jokeri andıran yüzünü.(!) Yer altından çıkan yosmaların ne işler çevirdiğini, her gece izlemiştim uzaydan çıkagelen hiç şiir görmemiş bedenleri. Acıları görenler yazardı, geceleri sevenler yazardı. Çünkü gecede koca bir gerçek vardı. Hayat o'nda akmaktaydı.

Şimdi güneşi üstüme sersen ve sonra hiç ısıtmamış gibi geri çeksen kazanmış mı olacaksın ? 
Unutma, ben gece de varoldum. Gece de sönerim, güneşin toz olsun şimdi. 

Capella..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder