17 Şubat 2015 Salı

Sessizlik

Sözcüklerim neyi anlatır,hangi cümle içimdekini ifade edebilir bilmiyorum.
Konuşmak ayrı acı,susmak ayrı acı.
Yaşananları düşünmek ayrı acı,devam etmek ayrı acı.
Ne geçecek?
Nasıl geçecek?
Kim bu meseleyi çözecek?
Neden hala aynı dertler?
Niye hala aynı çığlıklar?
Birkaç gündür beynimdekiler dönüp duruyor.
Hep var olan şey daha vahşi şekilde ilerliyor.
Bu cesaret nereden geliyor? 

Ölümdü fakat son değil
Nefesim,hislerim,yaşadığımı sandığım dünya.
Kadınım,erkeğim,doğayım,tüm canlılarım.
Ve tüm bunları yaşatmaktan yoksun olduğumuz,
Elimizde ses olduğunda dövüldüğümüz,
Sessiz olunca tecavüze uğradığımız dünya.
Hırpalandığımız,
Taciz edildiğimiz,
Korktuğumuz,
Ezildiğimiz,
Çaresiz kaldığımız dünya.
Değiştiremediğim,
Yok edemediğim ve bu sebeple daha da utandığım dünya.
Kadınlığımdan,adamlığımdan,insan oluşumdan utanıyorum.

Capella

4 yorum:

  1. ben de bir kadın olarak utanıyorum Capella. Ezildiğim, hor görüldüğüm için tüm hemcinslerim gibi ben de utanıyorum. Birgün herşeyin daha güzel olması dileği ile...

    YanıtlaSil
  2. Umudumuz her daim olsun.Bir gün her şey çok güzel olacak.

    YanıtlaSil
  3. Kaleminiz kağıda içini dökmüş, kağıt kan ağlıyor. Peki yazar? Dişi Baudelaire? Yoksa bir 'flaneuse' nin sokakları arşınlayan adım seslerinden çıkardığı kırık dökük hikayelerin melankolik anlatıcısı mı? Bu yazılar okunmaz, kana kana içilir!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakmak, görmek, düşlemek ve aktarmak gerekir. Sözleriniz için teşekkür ederim.

      Sil