![]() |
Kanatları yokken de uçardı insan |
Bebektim;kötüden habersiz.Yalanı duymamış,gözlerini hep güzele açmış.Küçüktüm;dünyada kötülerinde bulunabildiğini öğrendim.Babalar anneleri dövüyordu.Anneler bebeklerine tokat atıyordu.Küçükler oyuncaklarını parçalayıp öfkesini bebeklerinden çıkarıyordu.Yalanlarında söylendiğini işittim.Annem 'Saçın çok güzel olmuş Ayşe.' derken arkasından 'Hiç yakışmamış,kırmamak için öyle söyledim'diyordu.Demek ki insanlar kırmamak için yalan söylüyordu.O halde bende Sıdıka Teyzemin yaptığı poğaçaları beğenmiş gibi davranacaktım.Kırılmasın diye.Yoksa üzülür değil mi?Taki bir amcanın ekmek yok burada başka kapıya,cümlesini işitene kadar.Halbuki bakkalda ekmek vardı ve çocuk üzülmüştü.Demek ki üzmek içinde yalan söylüyorduk.Bende babam o elbiseyi bana almadığında 'Senden nefret ediyorum' deyip onu bir güzel üzmüştüm.O nehiri andıran gözlerimi bazı sabahlar kötülüklere açtığımıda öğrendim.Artık oyun yoktu,okula gidecektim ve bir hayli mutsuzdum.Büyüdüm;kötülerin kötülüklerini de alıp her yerde dolaştığını fark ettim.Azrailmiş kendileri,can kesiyorlardı.İyilerin zerreler kadar küçük ve bulunmasının oldukça zor olduğunu gördüm.Günümüzün çoğunu yalanlarla geçiriyorduk.Kendimize,ona,buna,bize,hayata.!Gözlerimizi sabah zorla açıyorduk.Uyanmaya korkuyorduk.Yaşam güçtü.Yaşamak zordu.Çünkü nefesimizin bir cam kadar bile değeri yoktu.
Sağımda yapışmak için yer arayan adamların iğrenç nefesleri.
Adımlarımı ilerlettiğim o dar sokaklar.Girdiğim o esnaflar.
Korkudan titrediğim anlarda ürkmemiş gibi davranmak.
Evinin yolunu özlemle çekmek.
Gözlerin dolmasın diye içine attığın o gözyaşları.
Yazın oturduğun otobüste senin gögüslerine bakmak için tepene dikilen adamın arsız bakışları.
Dizlerini birleştirip minibüsün köşesine sinen korunmasız bedenin.
Öpücüklerini senin gözlerine sunan yüzlerini unutamadığın o adamlar.
Tenini göremediyse gözlerine saran hormonu bozuk hasta ruhlar.
Solumda canımı yakan kelimeler.
Sırf kıyafetin için işittiğin binlerce çirkin söz.
Sırf güzelliğin için savrulan beyni olmayan cümleler.
Sırf bir nesne olarak görüldüğünden hissettiğin boynu bükülmüşlük.
İnsan olmak zor bu tarihte,bu ülkede.
Kanadı olmadan uçan tüm martılarımıza ellerimi açıyorum.
Sizi seviyorum.
Sağımda yapışmak için yer arayan adamların iğrenç nefesleri.
Adımlarımı ilerlettiğim o dar sokaklar.Girdiğim o esnaflar.
Korkudan titrediğim anlarda ürkmemiş gibi davranmak.
Evinin yolunu özlemle çekmek.
Gözlerin dolmasın diye içine attığın o gözyaşları.
Yazın oturduğun otobüste senin gögüslerine bakmak için tepene dikilen adamın arsız bakışları.
Dizlerini birleştirip minibüsün köşesine sinen korunmasız bedenin.
Öpücüklerini senin gözlerine sunan yüzlerini unutamadığın o adamlar.
Tenini göremediyse gözlerine saran hormonu bozuk hasta ruhlar.
Solumda canımı yakan kelimeler.
Sırf kıyafetin için işittiğin binlerce çirkin söz.
Sırf güzelliğin için savrulan beyni olmayan cümleler.
Sırf bir nesne olarak görüldüğünden hissettiğin boynu bükülmüşlük.
İnsan olmak zor bu tarihte,bu ülkede.
Kanadı olmadan uçan tüm martılarımıza ellerimi açıyorum.
Sizi seviyorum.
Capella