Çelimsiz ve çirkin bedeni sinirlerini daha da arttırıyordu.Tüylerinin ardından sarınıp yüzünü göstermek istemiyordu.Gerçi onu görenler kaçıp gitmekte veya soluğu koca bir terliği suratına fırlatmakta buluyordu.Bu işe bir son vermeliydi,artık daha fazla katlanamıyordu.Zaman kavramı kendisi için ifadesizdi.Suratı,bedeni ve saklamakta olduğu zehri zamana aykırıydı.Ne kadar süredir gizliydi veya kaç saattir o yorganın üstünde yatıyordu bilmiyordu.Tek bildiği şey sinirini birilerinden çıkarması gerektiğiydi.Gelen geçen kimse yoktu.
Hızlı bir şekilde yataktan indi ve etrafı dolaşmaya başladı.Bahçeye çıktı ve arkadaşlarının yanına gitti.Arkadaşları ise kendi uğraşlarıyla meşgulken yine kabuğuna çekilip odaya saptı.Mutfakta biraz dolandı ve suyun şırıltısını duydu.Birileri eve gelmiş olacaktı.Ardından kapı sesi işitti ve hareketsiz bir şekilde kaldı.Dünyada bu kadar mutlu insanlar da var mıydı?Öyle bir gülüştü ki,sesi kulaklarında çın etti ve o sese iyice uyuz oldu.Resmen kahkakaları dört yanı sarmıştı.Siniri arttı,iğnesini çıkarmak istedi.Sonunda teslim olacağı o bedeni bulmuştu.Salona doğru adımlarını ilerleten bedeni takip etmeye başladı.Onu kimsenin görmemesi gerekti,saklanacak bir yer aradı.Bakındı sağa sola ve buldu.Nihayet sol köşeye kendini usulca yanaştırdı.Üç kişilerdi ama gözü o kahkaha edeni tutmuştu.Sürekli onu inceliyordu.Konuşurken elini kolunu havaya kaldırıyordu ve kocaman ayakları vardı.Korkmakta haklıydı,kendini gösterse sağ olma olasılığı bile olmazdı.Giydiği terliğe bakılırsa bebek mezarı denilebilirdi.Bir telefon sesi işitti.Zıııııırrrrr zııııııırrrrrrr!!!Birkaç kez çaldı.Telefonu duyan beden ayağa kalktı ve masaya doğru koşmaya başladı.Telefonu açtı ve biriyle konuştu.Sevgilisi olmalı,hesap soruyordu nerede olduğuna dair.Tam kavga edeceklerini düşünürken olay tatlıya bağlandı ve genç beden yine gülümsemeye başladı.Bu sefer de onu ne kadar çok sevdiğinden söz edip,hayallerini anlatıyordu.Bizim çirkin iyice sinirlendi ve planını iki saniyede kafasında kurup atağa geçti.
Telefon kapandı.Genç beden telefonu masaya koydu ve yamuk duran masayı düzeltmeye çalıştı.O sırada gözlerinin karardığını hissetti.Sol avcunda müthiş bir acı vardı.Gözleri yeri seyrederken kaçan bir akrebi gördü.Bizim çirkin mutluluktan kaçmayı unutmuş genç bedenin gözlerine bakıyordu.Boş bulunan akrebin kafasına bebek mezarı terlikleri inmiş,onun ölümüne sebep olmuştu.
Zaman kavranamadığında sonuçlar oldukça acı..
Capella
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder